Samsun’da yaşayan bedensel engelli rehberlik öğretmeni Hasan Tahsin Yazıcı, hayatını kendisi gibi engelli bireyler ve ailelerinin haklarını öğrenmelerine adadı.
Küçük yaşta geçirdiği çocuk felci nedeniyle ortopedik engelli olan 52 yaşındaki Yazıcı, zorluklarla dolu eğitim sürecinin ardından Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesini bitirerek öğretmen olarak göreve başladı.
Atakum Fahriye-Kemal Kızılot Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda rehberlik öğretmeni olarak görev yapan Yazıcı, evlilik ve aile danışmanlığı, manevi danışmanlık ve rehberlik, sosyoloji, siyaset bilimi ve kamu yönetimi gibi alanlarda yüksek lisans yaptı.
OMÜ Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde özel gereksinimli çocuğu olan bireyler üzerine tezli yüksek lisansına devam eden Yazıcı, bir süre İlkadım Kent Konseyi Engeliler Meclisi Başkanlığını yürüttü, birçok engelli derneğinde görev alarak çok sayıda engellinin hayatına dokundu.
Yirmi yedi yıllık rehberlik öğretmeni olan aynı zamanda Samsun Engelliler Federasyonu Basın Sözcülüğü görevi de sürdüren Hasan Tahsin Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayattaki tek amacının engellilere ve ailelerine yardım etmek olduğunu söyledi.
Engelli hakları konusunda kamu ve özel sektör başta olmak üzere toplumun tamamında farkındalık oluşturmak istediğini dile getiren Yazıcı, “Engelli bireyler konusunda fazla damdan düşen olmadığı için onlara bu farkındalığı oluşturabilmek adına 2005 yılında devletimizin çıkarmış olduğu 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un artılarını 18 yıldan bu yana anlatmaktayım.” dedi.
“Kendimi bir aktivist olarak görüyorum”
Engellilerin, haklarının farkında olması ve bu haklardan yararlanmaları için çalıştığını dile getiren Yazıcı, şöyle devam etti:
“Binlerce insanı bilgilendirme fırsatımız oldu. Yüzlerce konferans ve seminer yaptık Samsun’un il ve ilçeleri ile Türkiye’nin birçok ilinde. Hem televizyon programları hem de seminerler ve konferanslar yoluyla bilgilendirme ve bilinçlendirme ama önemlisi doğru bir şekilde yönlendirme çalışmaları yapmaya çalıştık. Ailelere hak savunuculuğunun ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştık. Çünkü verilen hakların sürekliliği için hak savunuculuğunu devam ettirmek ve bunu talep eden bir kitlenin olması çok önemli. Bu kitle de engelli bireyleri ve aileleri. Sadece hakların verilmesi yetmiyor. Ondan dolayı kendimi bir aktivist olarak görüyorum. Hayatımı engelli bireylerin yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik yaptığımız bireysel, çeşitli platformlardaki çalışmalarla bilinçlendirme, bilgilendirme ve yönlendirmeye adamış biriyim. Devletimizin çıkardığı kanun, yönetmelik kısacası mevzuatı doğru ve anlaşılır bir şekilde hedef kitleye ulaştırabilmek en önemli amacım.”
Tüm çabasının kendi yaşadıkları zorlukları başkalarının yaşamaması olduğunu vurgulayan Yazıcı, “Yaşadığım sıkıntıları diğer ailelerin de nasıl yaşayacağını öngördüğüm için onların bu süreçleri daha rahat atlatabilmesi bakımından bilgilendirilmelerinin çok önemli olduğunu düşündüğümden dolayı bu çalışmalara kendimi adamış biriyim. 2007 yılından bu yana bu çalışmalarımı profesyonel olarak yapıyorum. Amacımız nefesimizin yettiği yere kadar kamu ve özel sektörde bu bilgilendirme çalışmalarına devam etmek.” diye konuştu.
Sosyal medya aracılığıyla da bu çalışmalarını sürdürdüğünü, danışan sayısının çok fazla olduğunu aktaran Yazıcı, “Engelliler engeli ne olursa olsun mutlaka kendi potansiyelini sonuna kadar kullanabilme becerisine sahip olabilmeli. Bu beceriye sahip olabilmek için haklarını bilmesi gerekiyor. Nerede eğitim almalı? Uzaktan eğitim programları, erişim sorunları halledildikçe özel gereksinimli insanların da kendilerini gerçekleştirebileceklerini düşünüyorum. Eskiden, ‘Engellisin, senin eğitim almana ne gerek var, otur evde.’ diyorlardı. Şimdi tam tersi. Engelli kişi toplum içine çıkmalı, toplumla bütünleşmeli, eğitimini son safhasına kadar kullanabilmeli. Eğitimini son aşamasına kadar almalı ki kendini gerçekleştirebilsin.” ifadelerini kullandı.
“Devlet bütün imkanlarını seferber ediyor”
Yazıcı, engelli bireylerin hakları konusunda devletin önemli adımlar attığının altını çizerek, şunları kaydetti:
“Olanaklar sağlandığı zaman engellilerin kendini gerçekleştirebilmesi mümkündür. Asla, ‘Evden dışarı çıkma, okuma, sadece devletin verdiği ücretle yetin, bir şey yapma..’ Hayır, bunlar asla değil. Devlet bütün imkanlarını seferber ediyor. Okulları açmış, olanakları sağlamış ama aileler de bu imkanları sonuna kadar değerlendirmeli, çocuklarının arkasında durabilmeli. Bazı sıkıntılar varsa bunları yerel yönetimlerle kamu kurumlarıyla özel sektörle halledip engelli bireylerin eğitimden en üst seviyede yararlanabilmesi, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim görmesi ve sonrasında istihdam alanlarına yönlendirilebilmesinin çok önemli olduğu düşünüyorum. Bu dönemde de bu imkanlar gerçekten çok fazla.”